İngiltere'nin Vergi Stratejisi Piyasaları Sarstı! Borsa Geri Çekildi!

İngiltere'nin bütçe açığını kapatmak için tartıştığı yeni vergi düzenlemeleri, ülke piyasalarında sert dalgalanmalara yol açtı. Kulislerde dolaşan, gelir vergisinde beklenen artışın rafa kaldırılacağı iddiaları, hem tahvilleri hem de hisse senetlerini etkileyen hızlı bir fiyatlamayı beraberinde getirdi.

Tahvil Getirilerinde Ani Sıçrama

Maliye Bakanı Rachel Reeves'ın, Sonbahar Bütçesi kapsamında gelir vergisi oranlarını yükseltmeyeceği yönünde yayılan haberler, İngiliz devlet tahvillerinde sert satışlara neden oldu. Özellikle 10 yıllık gilt getirilerindeki yükseliş, son haftaların en keskin hareketlerinden biri olarak kaydedildi.

Uzmanlara göre yatırımcılar, gelir vergisi artışı olmadan bütçe açığının kapatılmasının daha fazla borçlanma gerektireceği ihtimalini fiyatlıyor. Bu durum da tahvil getirilerinde yukarı yönlü baskı oluşturuyor.

FTSE 100'de Geniş Çaplı Kayıplar

Tahvil tarafındaki hareketlilik borsaya da yansıdı. Londra'nın gösterge endeksi FTSE 100, gün içinde değer kaybederken, bankacılık sektörü düşüşün merkezinde yer aldı.
Lloyds, NatWest ve Barclays gibi büyük bankaların hisseleri yüzde 2,8'i aşan kayıplar yaşadı ve endeksteki düşüşü derinleştirdi.

Piyasa uzmanları, vergi politikasındaki belirsizliğin özellikle finans hisselerinde risk algısını artırdığını belirtiyor.

30 Milyar Sterlinlik Açık Belirsizlik Yaratıyor

Hükümetin karşı karşıya olduğu yaklaşık 30 milyar sterlinlik bütçe açığı, piyasaların en çok odaklandığı konu olarak öne çıkıyor. Büyük bir gelir vergisi artışı yerine, daha küçük ve kademeli vergi düzenlemelerinin masada olduğu konuşuluyor.

Analistler, bu yaklaşımın kısa vadede siyasi olarak daha “kolay satılabilir” olduğunu söylese de, uzun vadede tahvil piyasasında baskı oluşturabileceğine dikkat çekiyor.

Uzmanlardan Uyarı: “Piyasaya Bağımlılık Artabilir”

Yatırım şirketi Wren Sterling'in Yatırım Direktörü Rory McPherson, hükümetin büyük çaplı bir vergi düzenlemesinden kaçınarak küçük artışlara yönelmesinin, kamu borcu finansmanında tahvil piyasalarına bağımlılığı artırabileceğini belirtti.

McPherson, bu stratejinin uzun vadede tahvil getirilerini daha yüksek bir bantta tutabileceğini ifade ederek, “Bu yaklaşım, kısa vadeli rahatlık sağlıyor gibi görünse de piyasalarda baskının devam etmesine yol açabilir” değerlendirmesinde bulundu.