Özel Sektörün Yurt Dışı Borcu 206 Milyar Dolara Ulaştı

Özel Sektörün Yurt Dışı Borcu 206 Milyar Dolara Ulaştı! Tüm detayları ve daha fazlası...

17 Kasım 2025 Pazartesi 19:00

Özel Sektörün Yurt Dışı Borcu 206 Milyar Dolara Ulaştı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan Eylül 2025 verilerine göre, özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu önemli bir artış kaydetti. Verilere göre, özel sektörün toplam yurt dışı borcu bir önceki çeyreğe kıyasla 9,7 milyar dolar artarak 206,2 milyar dolara yükseldi.

Uzun vadeli borçlar öne çıkıyor
Borçların vade bazında incelenmesinde, uzun vadeli kredi borçlarının toplamda 196,3 milyar dolara ulaştığı, bunun bir önceki çeyreğe göre 10,3 milyar dolar artış gösterdiği görülüyor. Kısa vadeli borçlar ise ticari krediler hariç 0,6 milyar dolar azalarak 9,9 milyar dolar seviyesinde kaydedildi.

Finansal kuruluşlar ve finansal olmayan şirketler arasındaki dağılıma bakıldığında, finansal kuruluşların toplam borcu 8 milyar dolar artarken, finansal olmayan kuruluşların borcu 1,7 milyar dolar yükseldi. Uzun vadeli borçlarda finansal kuruluşların artışı 8,8 milyar dolar, finansal olmayan kuruluşların artışı ise 1,5 milyar dolar oldu. Kısa vadede ise finansal kuruluşların borçları 0,8 milyar dolar azalırken, finansal olmayan kuruluşların borçları 0,2 milyar dolar arttı.

Döviz kompozisyonunda dolar öne çıkıyor
Uzun vadeli borçların para birimi dağılımında dolar yüzde 57,6 ile en yüksek paya sahip. Bunu yüzde 32,5 ile Euro, yüzde 2,5 ile TL ve yüzde 7,4 ile diğer dövizler izliyor. Kısa vadeli borçlarda ise TL payı yüksek olurken, dolar ve Euro sırasıyla yüzde 29,2 ve 19,7'lik pay alıyor. Diğer dövizler kısa vadede toplam borcun yüzde 2,1'ini oluşturuyor.

Bir yıl ve daha kısa vadeli borçlara bakıldığında toplam 64,1 milyar dolarlık borç bulunduğu, bunun 41,1 milyar dolarının bankalara, 17,6 milyar dolarının finansal olmayan şirketlere ve 5,3 milyar dolarının bankacılık dışı finansal kuruluşlara ait olduğu belirtildi.

Ekonomistler, özel sektörün yurt dışı borçlarının artış eğiliminin küresel faiz oranları ve kur dalgalanmalarıyla yakından ilişkili olduğunu vurgularken, borç yapısının uzun vadeli ağırlıklı olması nedeniyle likidite riskinin sınırlı kaldığını ifade ediyor. Öte yandan, döviz cinsinden borçların yüksekliği kur riskini gündeme getiriyor.